Bankacılık ve sigorta bölümlerini bir ortaya getiren ve alanında Türkiye’de birinci ve tek olan “2025 Türkiye Bankasürans Zirvesi” İstanbul’da başladı.
Anadolu Ajansının küresel bağlantı ortağı olduğu, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark ve Insurtech HUB konut sahipliğinde gerçekleşen aktiflik, banka, sigorta ve özel emeklilik kesimlerinin kamu, birlik ve dernek yöneticileri; banka ve sigorta şirketlerinin üst seviye yöneticileri; akademisyenler ile fintech ve insurtech teknoloji şirketlerini buluşturdu.
Dijital dönüşüm, yenilikçi eserler, fırsatlar, zorluklar ve geleceğe dair beklentilerin masaya yatırıldığı tepenin açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürü Sadullah Uzun, girişimcilik ekosistemine ve dala bakışlarına ait görüşlerini paylaştı.
Milli Teknoloji Genel Müdürlüğünün faaliyetlerini anlatan Uzun, “Milli Teknoloji Atağının kamudaki yapılanması pozisyonundayız. Amaçlarımıza ulaşabilmek için gerekli olan siyasetlere, stratejilere katkı sunmak, uyum vazifesi yürütmek, teşvikler sunmak üzere çok geniş bir vazife alanımız kelam konusu.” dedi.
Uzun, tepenin ana hususlarından olan sigorta teknolojilerine (insurtech) işaret ederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Burada multidisipliner bir teknolojiden bahsediyoruz. Blokzincir teknolojisi de var, yapay zeka da var, IoT de var, büyük data de var. Hepsinin bütününü oluşturan bir teknoloji bütünü aslında insurtech. Ülkemiz ismine söyleyecek olursak şimdi yolun başındayız. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak yakın geçmişte yayınladığımız 2030 amaçlarımız var. Bu 2030 amaçlarımızla startup ekosistemiyle ilgili sayılarımız var. Şu anda ülkemizde teknoparklarda ve teknoloji geliştirme bölgelerinde 11 bin 500 teşebbüs kelam konusu. Amacımız bunu 100 bine çıkartmak. Ülkemizde şu anda 7 tane unicorn var, bunlara Turcorn diyoruz. Gayemiz 2030 prestijiyle bunu 100’e çıkartmak.”
“Insurtech ekosistemindeki teşebbüsçü sayımızı artırmalıyız”
Sadullah Uzun, insurtech kesiminde global ölçekte 36 tane unicorn bulunduğunu kaydederek, “2030 gayelerinde global ölçekte 150 milyar dolarlık bir pazar hissesi konuşuluyor insurtech alanıyla alakalı olarak. Münasebetiyle pasta büyük. Pasta büyükse bizim Türk startupları ve teşebbüsleri olarak bu pastadan hissemizi almamız lazım. Bu seyahatte Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü sizlerin yanında.” diye konuştu.
Şu anda Türkiye’de insurtech ekosisteminde 100’e yakın firmanın bulunduğunu lisana getiren Uzun, bu sayının artırılması gerektiğini vurgularken, teşebbüs ekosistemini desteklemek için hayata geçirdikleri programlardan bahsederek, teşebbüslere sunulan teşvik ve dayanaklara ait bilgiler verdi.
“Yıl sonu prim üretiminde 1,5 trilyon liraya yaklaşacağız”
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Lider Yardımcısı Taylan Türkölmez de 2030 yılında GSYH’nin yüzde 4,5’ini aşacak bir prim büyüklüğüne ulaşmayı hedeflediklerini belirterek, şu açıklamalarda bulundu:
“Bugün yüzde 3’lere dayanıyor ve herhalde yıl sonunda 1,5 trilyon liraya yaklaşacağız. Bu maksat topluma, müşterilere ne kadar penetre olduğumuza bakar lakin 1,5 trilyon lira yıl sonunda 35 milyar dolarlık bir prim hacmine götürüyor olacak bir taraftan. Biz de 2030 yılında 2 trilyon dolarlık Gayri Safi Ulusal Hasılanın yaklaşık yüzde 4,5’ine denk gelen, tahminen de bizi çok büyük sayılara götürecek bir amaç edinmiş durumdayız kendimize. Öteki bir konu ferdi emeklilik. Bugün ferdi emeklilikteki fon büyüklüğümüz de 1,5 trilyon liraya gidiyor. O da herhalde yıl sonu prestijiyle bizi 35 milyar dolarlara götürecek. Gayri Safi Ulusal Hasılının sanki yüzde 10’u olur mu diyoruz. 2 trilyon doların yüzde 10’u 200 milyar dolar. Ancak buna ulaşmanın olmazsa olmazı var. Tamamlayıcı emeklilik sisteminin devreye girmesi gerekiyor.”
“Bireysel emekliliğin yüzde 80’den fazlası bankasürans kanalıyla üretiliyor”
Taylan Türkölmez, sigortacılığın prim üretiminin yüzde 20’sinin bankasürans kanalıyla sağlandığını kaydederek, “Ama ferdî emekliliğin yüzde 80’inin üzerinde bankasürans kanalıyla üretildiğini ve bu fon büyüklüğüne banka kanallarımızla ve onlarla birlikte çalışan satış takımlarımızla geldiğimizi unutmamak gerekiyor. Bu ölçeklere bankasürans kanalı varlığıyla geldiğimizi hepimiz bilmeliyiz.” diye konuştu.
Artık sigorta acenteleri ile olan entegrasyonlarda bankaların “olmazsa olmaz haline” geldiğini lisana getiren Türkölmez, “Sözün özü bence bir finansal kuruluşlar bütünlüğü haline gelmiş durumdayız. Bankalarıyla, acenteleriyle, sigorta şirketleriyle ve bize hizmet eden başka kurumlarla birlikte.” açıklamasında bulundu.
Sigortacılık ve bankacılık kesimlerinin çok uygun bir entegrasyon düzeyi yakaladığını tabir eden Türkölmez, halihazırda bankaların şubelerinde ve taşınabilir uygulamalarında sigorta eserlerinin tamamına ulaşılabildiğini anlattı.
“Bankasürans, tüm paydaşlar için yararlı ve büyümeye açık bir iş modeli”
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Lider Yardımcısı Emine Feray Sezgin ise bankasürans modelinin tüm paydaşlar için yararlı, sürdürülebilir ve büyümeye açık bir iş modeli olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Şöyle ki ekonomik konjonktür tesirlerine daha fazla açık olan bankalar bu yolla faiz gelirlerine bağlı kalmadan gelirlerini çeşitlendirir, sermaye getirilerini artırır ve müşteri sadakatini güçlendirir. Sigorta şirketleri ise bankaların geniş müşteri tabanlı ve itimada dayalı irtibatlarına erişim sağlar. Bu yolla gaye kitle ile inançlı, sağlıklı irtibat kurar ve maliyetlerini düşürür, karlılıklarını artırır. Müşteriler açısından değerlendirdiğimizde ise bankasürans yoluyla sigortacılar gereksinim duydukları sigorta eserlerine erişim sağlar ve bankaların sahip olduğu bilgi sayesinde şahsa özel tahliller elde edilir. Hem kapsamlı hem de uygun fiyatlarla eserlere ulaşımları sağlanır.”
Sezgin, bankaların sigortacılık eserlerini tüketiciye ulaşmasında kıymetli bir kanal haline geldiğini kaydederek, “SEDDK olarak bankasürans uygulamalarını sigorta dalını genişletici bir araç olarak görmekte, pazarın sağlıklı gelişimi maksadıyla rekabetin korunması ve yeni eserlerin geliştirilmesini desteklemekteyiz.” dedi.
SEDDK’nin sürdürülebilir ve yapay zeka dayanaklı tahlillere yaklaşımını anlatan Sezgin, global düzenlemelere ahenk sağlamak için gerekli mevzuat güncellemelerinin yapılması, sigorta şirketlerinin dijital yapılarının oluşturulması, güçlendirilmesi ve yapay zeka uygulamanın benimsenmesinin teşvik edilmesi hususlarında çalışmalarını sürdürdüklerini anlattı.
“Sigorta kesimine yönelik farklı projeler üzerinde çalışıyoruz”
Insurtech Hub Genel Koordinatörü Birol Güleç de 5 ila 10 yıl içinde kurumsal süreçlerin farklılaşacağını belirterek, sigorta alanındaki teşebbüsleri Insurtech Hub bünyesine dahil etmeyi ve bu firmalarla sigorta alanındaki problemleri çözmek üzere çalışmayı hedeflediklerini söyledi.
Insurtech Hub’ın geçen yıl 30’dan fazla sigorta şirketiyle farklı projeler üzerinde çalıştığını lisana getiren Güleç, “Yapay zeka lisan modellerinin sigorta şirketlerine dahil edilmesi, acentelerle imajlı performans bağlantısı yapılması alanlarında ve data, araç, konut ile öbür teknolojiler üzerine çok fazla işbirliği yaptık. İmaj ve bilgi teknolojileri üzere alanlarda çalışan teknoloji firmalarını da sigortaya çekmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.
Çok sayıda panel düzenlenecek
Bankacılık ve sigorta dallarının dijital dönüşüm seyahatinde bir dönüm noktası olma amacıyla düzenlenen “2025 Türkiye Bankasürans Zirvesi” kapsamında gün içerisinde düzenlenecek panel ve konuşma başlıkları şu biçimde:
“Yapay Zeka ve Dijitalleşme Çağında Bankasürans Nasıl Şekillenecek?’, ‘Güçlü İşbirliği ile Bankasüransın Sigorta Penetrasyonuna Katkısı ve Bölüme Yeni Eser Kazandırımı’, ‘Dijitalleşme Odağında Yeni Kuşak Bankasürans’, ‘Bankasüransta İştirak Ekosistemi: Müşteri Beklentilerinin Daha Faal İdaresi, Fonlar ve Yapay Zeka ile Dijital Dönüşüm’, ‘Dünyada Teknolojik Dönüşüm ve Bankasürans’ın Evrimi’, ‘Bankasürans Ekosisteminde Medyanın Stratejik Rolü: İtimadı Artıran Anlatılar’, ‘Platform Tabanlı Ekosistemler’, ‘Bankasürans’ta Sigortadan Fazlası’, ‘Bankasürans’ın Bir Adım Ötesi, Bankalar Ne Bekliyor?’, Dijitalleşen Bankasürans’ta Muvaffakiyet Seyahatleri.”
