TÜRKİYE’de çoklukla Ege Bölgesi’nde yetiştirilen kiraz, iklim değişikliği ve üretim deseninin değişmesi ile Çukurova’da alternatif eser haline geldi. Çukurova Üniversitesi’nden (ÇÜ) Doç. Dr. Burhanettin İmrak, kirazın dondan çok fazla etkilenmediğini belirterek, “Kirazın soğuklama ihtiyacı birçok cinse nazaran daha yüksek, kendini muhafazaya alabiliyor. Hiç etkilenmedi diyemeyiz ancak eksi 8’leri gören Çukurova’da lakin yüzde 30 kadar etkilendi” dedi.
ÇÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burhanettin İmrak, genellikle yüksek kısımlarda yetişen kirazı ovada, üniversite toprağındaki serada yetiştirdi. Hava sıcaklığının eksi 8 derecelere düşmesi ile serada bulunan öbür meyve ağaçlarının dondan etkilendiğini lakin kirazda bir sorun yaşanmadığını gözlemlediklerini vurgulayan İmrak, yürüttüğü çalışmalar sayesinde yüksek randıman de elde etti.
KİRAZDA YÜZDE 80 VERİM
Uzun yıllardır görülmeyen büyük bir afet yaşandığını lisana getiren Doç. Dr. Burhanettin İmrak, “Uzun yıllardır görmediğimiz arka arda yaşanan eksi derecelere düşüş, birçok meyve tipinde don meydana gelmesine ve randımanının düşmesine neden oldu. Lakin kirazın soğuklama ihtiyacı birçok çeşide nazaran daha yüksek, kendini muhafazaya alabiliyor. Hiç etkilenmedi diyemeyiz lakin eksi 8’leri gören Çukurova’da lakin yüzde 30 kadar etkilendi. Mesela seramızdaki bir nektarin çeşidimiz hiç eser vermezken, yüzde 100 etkilenirken kiraz çeşitlerimizden yüzde 80’lere varan eser aldık. Bu da kirazın ovaya bir alternatif olarak gelebileceğini gösteriyor” diye konuştu.
300 DEKARDA KİRAZ ÜRETİCİLİĞİ
Genellikle pamuk, narenciye ve karpuz üreticiliği yapılan Çukurova’da artık kirazın çiftçi için alternatif bir eser haline geldiğine dikkat çeken İmrak, “Çukurova dediğimizde akıllara narenciye, mısır, pamuk, soya, karpuz akıllara geliyor. Fakat üretici artık tüketicinin talebi ve piyasadaki boşlukları doldurma manasında klasik eserlerden farklı, yeni eserlere geçişi tercih ediyor. Bölgemizde de Kozan, Karataş bölgesinde, Seyhan ilçesindeki Akkapı ve Hadırlı bölgelerinde büyük kiraz plantasyonları oluşturuldu. Son 5 yıldır buralarda yaklaşık 300 dekar üzerinde kiraz yetiştiriciliği yapılıyor. Mersin’de de muza yönelim çok fazla oldu. Bunlar biraz da iklim değişikliğinden kaynaklıdır. Bölgeler artık üretim desenini değiştiriyor. Burada değerli olan kriter, bölgeye uygun çeşidin seçilmesidir” dedi.
‘KİRAZ, ÜMİT VADEDEN BİR ESER, ÖNÜ AÇIK’
İmrak, “Kiraz; ejder meyvesi, avokado ve muz üzere bölümde önü açık, ümit vadeden bir eser olarak karşımıza çıkıyor. Piyasada hiç kiraz yokken üreticinin piyasaya kiraz sürmesi, dalda potansiyelinin olması ve bunu çok uygun bir fiyata satabilmesi bu eseri ön plana çıkardı. Şu anda kirazın kilosunu 3,5- 4 euroya ihraç edebilirsiniz. İhraç ettiğimiz ülkeler ortasında birinci sırada Almanya geliyor. Burada kıymetli olan nokta ve üreticilere tavsiyemiz; kiraz üretim periyodunu genişletmeleri ve üretim dönemini sadece temmuz-ağustos ile sınırlandırmamalarıdır. Üretimin nisan-mayıs ayına çekilmesi ile birlikte bölgemizin erkenciliği, kiraz yetiştiriciliğinin de kaliteli olmasıyla üreticinin daha çok kazanacağını düşünüyorum” diye konuştu.
