Türkiye Atıcılık Federasyonu Başkanı Murat Kocakaya, milli atıcılar Şevval İlayda Tarhan, Yusuf Dikeç ve İsmail Keleş, Çankırı Kitap Günleri kapsamında kitapseverlerle bir ortaya geldi.
Atatürk Stadı’nda düzenlenen söyleşide konuşan ulusal atletler, hayat öykülerini, tecrübelerini ve muvaffakiyetlerini aktardıktan sonra atletlerden ve vatandaşlardan gelen soruları yanıtladı.
Çankırılı olarak kitap fuarı düzenlenmesinden büyük memnunluk duyduğunu belirten Türkiye Atıcılık Federasyonu Başkanı Murat Kocakaya, “Biz spordan çok güzel anlarız, spor ailesiyiz. Biz sportmenler da dahil herkesin, her gencin özellikle kitapla birlikte yaşaması gerektiğini çok güzel biliyorum. Kitap okumayan toplumlar, çok daha ileri gidemezler. Gençken kitap okumak sizlere güç gelebilir, tahminen bir romanla başlarsınız, ileride klasiklere hakikat çevirirseniz bizim yaşlarımıza geldiğinizde önünüze çıkacak fırsatları çok uygun değerlendirebilirsiniz. Lütfen gençlik çağınızda az da olsa kesinlikle kitapla tanışın.” dedi.
Yusuf Dikeç de olimpiyat madalyasını ödünç verdiğini, 2028 yılında madalyayı alacaklarını belirterek, “Antrenmandaki pozum, çalışılmış bir poz değildi. Ben atışa başladığım yıldan itibaren daima birebir konumda atıyorum. Yalnızca o gün olimpiyatta tüm dünyanın gözü orada olduğu için kameraların çekmesi, gündeme gelmesi… Yoksa o gün için özel bir yapılmış hareket değildi. Ben 28 yaşına kadar bu türlü bir sporun varlığını bile bilmiyordum. Tesadüf yapıtı bu spora başladık. Doğal başladıktan sonra buralara geleceğimizi beklemiyordum lakin çok çalışmanın, azmetmenin, inanmanın sonunda istediğiniz yerlere gelebiliyorsunuz.” diye konuştu.
Şevval İlayda Tarhan da büyük umutlarla aldığı olimpiyat kotasından sonra büyük hayal kırıklığı yaşadığını belirtti.
Atıcılık branşı olarak olimpiyatların açılış seremonisine katılamadıklarını aktaran Tarhan, “Aynı vakitte Paris’te değil, diğer kentte karşılaşmalara katıldık ve Paris’i görememiştik en başta. Olimpiyatlara gitmeden evvel çok üzgündüm. Bütün dünyam başıma yıkıldı. Sonradan Yusuf ağabeyle madalya aldıktan sonra Paris’i görme fırsatımız oldu zira orada madalya alanlara podyum düzenlediler, madalya alan herkes o podyuma çıktı. Benim için çok hoş bir anı oldu.” sözlerini kullandı.
2008 yılında atıcılık sporuna başladığını anlatan İsmail Keleş de “O vakit Yusuf ağabeyle beraberdik, onlar örnek aldığımız bireylerdi, birlikte bu spora başladık. 2011 yılında ulusal sportmen oldum, 2012’de dünya ikincisi oldum, Londra Olimpiyatları’na gittim. Sonrasında madalyalar devam etti, hala da devam ediyor. Avrupa ve dünya madalyam var, yalnızca olimpiyat madalyam eksik. Bu olimpiyatta çok üzüldüm, aslında finale gidenlerle tıpkı puanı attım. Bizde ‘merkez 10’ denen bir sistem var, ben oradan kaybettim. Yani puanım finale gidenlerle birebir fakat ben 10’uncu olarak elendim.” dedi.
Programa, Vali Mustafa Fırat Taşolar, Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, sportmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
