AK Parti Genel Lider Yardımcısı Hüseyin Yayman, “Hem bölgedeki tertibin sağlanması hem de ‘Terörsüz Türkiye’ maksadıyla birlikte, bölgede başta turizmden, ticarete, iktisatta ve olağan hayatta ihtilal sayılabilecek gelişmelerin olacağını daima bir arada göreceğiz” dedi.
Cumhuriyetin 100’üncü yılında Türkiye Yüzyılı vizyonu ismi altında yapılan Türkiye Sohbetleri toplantılarının Diyarbakır ayağı, Kayapınar ilçesinde bir otelin konferans salonunda yapıldı. Toplantıya, Vali Murat Zorluoğlu, Cumhurbaşkanı Danışmanı ve Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Oğan, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Sıhhat ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Ahmet Selim Köroğlu, AK Parti Genel Lider Yardımcısı Hüseyin Yayman, Milletvekili Galip Ensarioğlu, AK Parti Vilayet Lideri Ömer İler, vali yardımcıları, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Toplantının açılışında konuşan Vali Murat Zorluoğlu, Diyarbakır’ın ‘Türkiye Yüzyılı’ gayelerine dayanak verme potansiyelinin olduğunu tabir ederek, “Dünyanın adeta formlandığı toplumsal, siyasal, ekonomik ve güvenlik alanlarında büyük değişimlerin yaşandığı bir vakit dilimindeyiz. Tek kutupluluktan çoklu merkezlerin inşasına gerçek bir dönüşümün hem sancılarını ve risklerini yaşıyoruz; hem de ülke olarak fırsatlarını değerlendirmeye çalışıyoruz. Türkiye Yüzyılı maksatları ülkemizi yeni dünya tertibinin kurucu aktörlerinden biri olmaya çok yaklaştırmaktadır. Güçlü siyasi idari kurumlarıyla tesirli lokal dinamikleriyle meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarıyla Diyarbakır’ın Türkiye Yüzyılı maksatlarına ulaşmada muazzam dayanak verme potansiyeli bulunmaktadır” dedi.
‘BİZ AYRILAMAYIZ, BİR VE BERABERİZ’
Açılış konuşmasının ardından konuşan AK Parti Genel Lider Yardımcısı Hüseyin Yayman, 85 milyon vatandaşın bir bir arada olduğunu söyleyerek, “İnşallah önümüzdeki devirde Orta Doğu’da bir tertip sağlandığında Diyarbakır’ın ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve bütün bölgeyi besleyecek tarıma, ticarete sahip olduğunu daima bir arada göreceğiz. Hem bölgedeki tertibin sağlanması hem de ‘terörsüz Türkiye’ amacıyla bir arada, bölgede başta turizmden, ticarete, iktisatta ve olağan ömürde ihtilal sayılabilecek gelişmelerin olacağını daima bir arada göreceğiz. İnşallah, dileriz ve temenni ederiz ki Sayın Devlet Bahçeli beyefendinin başlattığı ve Cumhurbaşkanımızın kararlılıkla sürdürdüğü ‘terörsüz Türkiye’ gayesi gerçekleştiğinde yalnızca Diyarbakır ve bölge için değil, Türkiye’miz için ve tüm Orta Doğu için inanılmaz yeni bir oluşumun, yeni bir iklimin, yeni bir atmosferin oluşacağını söylemek isterim. Biz tarihdaşız, duygudaşız, kaderdaşız ve tıpkı yazgının kesimiyiz. İnşallah Sayın Devlet Bahçeli’nin başlattığı bu terörsüz Türkiye maksadının, Cumhurbaşkanımızın da sahiden bu işe ‘Baldıran zehri içerim, bu sorun benim meselemdir’ diyen kişi olarak bu problemin sonuna kadar yanında durması, sahiplenmesi çok çok değerli bir adımdır. Yeni bir süreçtir. Öbür süreçlerden farklıdır. En büyük farkı da bu sürecin birinci kere Türk milliyetçiliği kimliğiyle bilinen benim de hocam olan Sayın Devlet Bahçeli tarafından başlatılmış olması başka süreçlerden ayıran en büyük farktır ve geçmiş süreçlerden gerekli derslerin alınmış olması, bence bizim daha optimist olmamızı ve ‘güzel şeyler olacak’ hissimizin pekişmesine yol açacaktır. Bir kederimiz var. Zira biz kardeşiz ve yeni bir Türkiye’yi inşa etmemiz mümkün. Türkiye’nin artık kaybedecek vakti yoktur. Bilhassa 2013 sürecinden sonra birtakım gelgitler yaşandı. Ancak artık yeniden buradayız. Biz ayrılamayız. Bir ve beraberiz diyorum” diye konuştu.
‘STK’LARI MEYYİT TAKLİDİ YAPARKEN GÖRDÜM’
Daha sonra kelam alan Milletvekili Galip Ensarioğlu, kentteki sivil toplum kuruluşlarını eleştirerek, “Diyarbakır’ın sivil toplumu kırk yıldır güzel bir imtihan verdi. Çok büyük bedeller verdi. Bu müddette güçlü bir formda dik durdu. Cesurca haller ortaya koydu ve Türkiye’nin demokratikleşme sürecine de büyük katkı sundu. Fakat Türkiye’nin en değerli problemini, bölgenin ve bizim en kıymetli sıkıntımızın süratli bir halde tahlilinin arifesindeyken Diyarbakır sivil toplumuna benim bir eleştirim var. Maalesef cılız bir dayanak sesiyle Diyarbakır STK’larını meyyit taklidi yaparken gördüm. Bu tenkit de benden size olsun. Diyarbakır stadının çimleri için bir ortaya gelip ortak bir hal sergileyen, duruş sergileyen sivil toplum bu sorunda halkın dayanağı tavanı ve talebi doğrultusunda Türkiye’ye bir ses vermedi. Biz bunun eksikliğini hissettik ve hissediyoruz. Bu da benim bir eleştirim olsun” dedi.
‘BARIŞIN GELMESİYLE DİYARBAKIR’IN NERELERE GİDEBİLECEĞİNİ ÇOK YETERLİ OKUYORUZ’
Toplantı, konuşmalardan sonra basına kapalı devam etti. Burada konuşan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, süreç için tüm partilerin liderleriyle görüştüklerini söz ederek, şöyle konuştu:
“Tüm partilerin genel lider yardımcılarını ve genel liderleri ile görüşerek bu süreci desteklediğimizi söz ettik ve kaçırmışlar ki, Ankara’ya gelip 123 oda ismine bunu söylüyorsak bu ucuz değil, Diyarbakır’ın en güçlü sesidir. Sayın valimiz bölgenin ekonomisini anlattı. Bu sorunlu süreçte barışın gelmesiyle Diyarbakır’ın nerelere gidebileceğini çok düzgün okuyoruz. O yüzden de oda olarak Ticaret Sanayi Odası olarak biz bunu desteklemek zorundayız ve destekliyoruz. Hatta daha ileri gidelim evet bu bir Kürt sorunu ancak AK Parti’nin açıkladığı ve Devlet Bahçeli Bey’in takviye verdiği şiddetten arınma işi bile tek başına bu sürecin önünü açması çok çok değerli.”
FOTORAFLI
