Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, katıldığı bir programda Gazze sıkıntısına ait dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Hem tarihî perspektiften hem de günümüz şartlarından yola çıkarak kapsamlı bir kıymetlendirme yapan Kızıltoprak, Gazze’nin yalnızca bir coğrafya değil, birebir vakitte bir tarih, vicdan ve vatan problemi olduğunu vurguladı.
Konuşmasına iştirakçilere ve tertibi düzenleyen akademisyenlere teşekkür ederek başlayan Kızıltoprak, Gazze’nin tarihî ehemmiyetine şu sözlerle dikkat çekti: “1917 yılında Gazze’de üç büyük muharebe yaptık. Gazi Mustafa Kemal Paşa, İsmet İnönü ve Kurtuluş Savaşı’nın pek çok kıymetli kumandanı burada misyon aldı. Gazze, yalnızca bir kent değil, Türk ve İslam tarihinin ortak hafızasıdır. Hz. Ebu Bekir periyodunda İslam topraklarına katılmış, Selahaddin Eyyubi’nin ve Sultan Baybars’ın Haçlılara ve Moğollara karşı zaferler kazandığı bir yerdir.”
“Gazze’nin güvenliği, Ankara’nın güvenliğidir”
Rektör Kızıltoprak, Gazze’nin stratejik değerine de dikkat çekerek, “Gazze, tarih boyunca Kahire ve Şam’ın savunma çizgisiydi. Bugün ise Hatay’ın, hatta Ankara’nın güvenliği Gazze’den başlar. Bu yalnızca jeopolitik bir tespit değil, tarihî bir gerçektir” dedi.
Konuşmasında Batı’nın ikili standartlı tavrını da eleştiren Kızıltoprak, toplumsal medyada Gazze’ye yönelik bir dayanak iletisi paylaştığı için gözaltına alınan bir Türk doktor öğrencisinin yaşadıklarını hatırlattı. “Batı’da demokrasi diyenlerin sustuğu bir devirde, biz Türk milleti olarak bu zulme sessiz kalamayız. Gazze bir vicdan meselesidir” dedi.
Kızıltoprak, Gazze davasının akademik etraflarda hakikat anlatılması gerektiğini belirterek, “Biz bu gerçeği evvel kendi akademik etrafımıza, sonra tüm dünyaya anlatacağız. Gençlerimiz, bayanlarımız, gazetecilerimiz ve muharrirlerimiz bu davaya sahip çıkmalı. Filistinli öğrencilerle, Kıbrıs Türk gençliğiyle ortak bir dayanışma ağı kurulmalı” halinde konuştu.
“Gazze’nin altında yatan ekonomik nedenler unutulmamalı”
Rektör Süleyman Kızıltoprak, Gazze’nin sırf dini yahut tarihi değil, birebir vakitte ekonomik bir amaç olduğunu da tabir etti. “Bugün Gazze açıklarında 100 trilyon dolarlık doğal gaz rezervi var. Bu zenginlikten ne Arapların ne de Türklerin faydalanmasına müsaade vermek istemeyen bir emperyalizm var. Bunu da görmemiz gerekiyor” diyerek kelamlarını tamamladı. – KÜTAHYA
