Sağlıklı bir kalp dakikada 60 ila 100 sefer ritmik olarak kasılıp gevşer. Kasılma esnasında kalpte bulunan pak kan damarlara pompalanır ve bu pompalanma esnasında oluşan basınca tansiyon denir. Tansiyon kıymetlerinin sıhhatsiz düzeylere ulaşmasının hipertansiyon olarak isimlendirildiğini paylaşan Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nermina Alagiç, “Yetişkinlerdeki kan basıncının 140/90mmHg üstüne çıkmasıyla oluşan bu rahatsızlık çoğunlukla kronik olarak gelişir ve en sık belirtileri; baş ağrısı, burun kanaması, görme bozukluğu, kulaklarda dolgunluk hissi, nefes darlığı, yorgunluk, çarpıntı, mide bulantısı ya da kusma olarak sıralanabilir” dedi.
Dünyanın yüzde 30-45’lik üzere büyük bir dilimi, yaş ilerledikçe kendini daha fazla gösteren hipertansiyondan mustarip. Semptom vermediği için dünya çapında sessiz katil olarak anılan hastalığın, vaktinde fark edilip geç kalınmadan tedaviye başlanması gerekliliğinin altı çiziliyor. Bahisle ilgili Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nermina Alagiç, “Hipertansiyonun; böbrekle ilgili rahatsızlıklar, uyku apnesi, steroid üzere ilaçların kullanımı, tiroit gibisi hormonal rahatsızlıklar ve obezite ile yakından temaslı olduğu biliniyor. Örneğin ülkü kilonun yüzde 20’sinin üstüne çıkıldığında yüksek tansiyon riskinin 8 kat artması dikkat çekiyor” dedi.
Tedavi edilmeyen hipertansiyon kalıcı hasar bırakabilir
Sürekli olarak yüksek kan basıncına maruz kalan bedenin bu yeni duruma adapte olabilmek için damar ve organlarda hem yapısal hem de işlevsel değişiklikler meydana getirdiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nermina Alagiç, “Bu değişikliklerin kalıcı ve hatta ölümcül sıhhat sorunlarına yol açabileceği unutulmamalı. Hastanın küçük belirtileri görmezden gelmesi, tablonun tehlikeli bir hal almasına yol açabilir. Hipertansiyon; kalp, beyin, göz, böbrek ve damarlar üzere hayati organlara direkt olarak ziyan verdiği için ihmal edilmemesi gereken önemli bir hastalıktır. Kalp krizi, kalp yetmezliği, felç, beyin kanaması, görme bozuklukları, böbrek yetmezliği ve aort damar genişliği üzere rahatsızlıklara taban hazırlayan sıhhat sorununun tedavisi ne kadar gecikirse geri dönülemez hasarların oluşma riski o kadar artar” ikazında bulundu.
Felç geçirenlerin yüzde 60’ı yüksek tansiyon hastası
Sağlık merkezlerine felç şikayeti ile başvuran hastaların yüzde 60’ında hipertansiyon saptandığını paylaşan Uzm. Dr. Nermina Alagiç “Yüksek tansiyon, dünyada en sık görülen üçüncü vefat sebebi felç riskini neredeyse iki katına çıkarıyor. Bu tehlikeli tansiyon dengesizliği, organ yahut hormon kaynaklı bir hastalığa bağlı oluşabileceği üzere; hareketsizlik, yüksek kilo, denetimsiz tuz tüketimi üzere sıhhatsiz hayat alışkanlıklarıyla da gündeme gelebilir. Tansiyonun tesirini gözler önüne seren araştırmalar sonucu; büyük kan basıncının düşürülmesi genel vefatta yüzde 10-15, inme riskinde yüzde 30, kalp damar hastalıklarında yüzde 20, kalp yetmezliğinde ise yüzde 40 oranında düşüş sağlar” formunda konuştu.
Doktor karşısında yükselen tansiyon aldatıcı olabilir
Teşhis konduktan sonraki birinci yılda hipertansiyon hastalarının yüzde 11-15 oranında takibe gelmediklerini ve ilaç kullanımını bıraktıklarını lisana getiren Alagiç “Oysa bilhassa tansiyon hastalarının sıkı bir halde gözlemlenmesi gerekir. Boşanma, kayıp, iş gerilimi üzere kişinin hayatında değişkenlik gösterebilen faktörler kan basıncını da tesirler. Tansiyon kıymetlerinin günlük ömürde olağanken hastane ortamında yahut doktor karşısında kaygı nedeniyle yükselmesi beyaz önlük tansiyon olarak isimlendirilir. Bu yüzden temel olan hastanın günlük hayattaki tansiyon bedelleridir, bunun için de tansiyon holter denen uzun saatler boyunca paha ölçümü yapan aletlerden faydalanılır” dedi.
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nermina Alagiç, hipertansiyona karşı dikkat edilmesi gereken 7 faktörden bahsetti:
- Hipertansiyonun kritik bir hastalık olduğunu kabul edip bir sıhhat merkezine başvurmak hipertansiyona karşı atılacak birinci ve en değerli adımdır. Sonrasında sağlıklı hayat alışkanlarını benimsemek ve hekiminizin tedavi planını harfiyen uygulamak çok değerli.
- İdeal kilonuzu koruyun. Beden kitle endeksinizin 20-25 kg kg/m² olması gerektiğini unutmayın.
- Her gün orta şiddette en az 30 dakika tertipli antrenman yapmayı ihmal etmeyin. Bu idman koşu, yürüyüş, yüzme yahut jogging olabilir.
- Beslenme planınızda zerzevat ve meyve tüketimini artırmaya itina gösterin. Yalnızca hipertansiyon değil tüm kardiyovasküler hastalıklara karşı önerilen Akdeniz diyetini uygulayabilirsiniz.
- Tuzun içeriğindeki sodyum tansiyon yükseltici özelliğe sahip olduğu için günlük tuz tüketimini 5 gramın altında tutun.
- Yapılan çalışmalar tütün eseri kullanan bireylerin günlük kan basınç kıymetlerinin daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Hem genel sıhhati hem de tansiyon bedellerini korumak ismine tütün mamullerinden uzak durun.
- İlaç kullanan bir tansiyon hastasıysanız, tansiyonunuz olağana dönse bile hekiminize müracaattan tedavinize katiyen orta vermeyin.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
