ABD Başkanı Donald Trump’ın Riyad’da gerçekleşen ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın konut sahipliğinde yapılan dorukta, geçen yıla kadar ABD’nin terör listesinde yer alan Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara ile bir ortaya gelmesi, Amerikan basınında sert tenkitlere neden oldu.
Washington Post, “Terörden Masaya: Trump’ın Kuşkulu Diplomasisi” başlıklı manşetiyle Trump’ın bu atağını “dış siyasette tutarsızlık örneği” olarak nitelendirdi. Gazete, “Daha düne kadar terörist olarak tanımlanan bir başkanla bugün İbrahim Anlaşmaları’nı konuşmak, ABD’nin milletlerarası güvenilirliğini zedeliyor” sözlerine yer verdi.
New York Times ise “Demokrasi ve İnsan Hakları Unutuldu” başlığıyla yayımladığı tahlilde, “Suriye’de yüz binlerce sivilin vefatından sorumlu tutulan bir önderle yapılan görüşme, ABD’nin bedellerini değil, pragmatik çıkarlarını öncelediğini gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Liberal medya organları Trump’ı “diktatörlerle flört etmekle” suçlarken, muhafazakâr Fox News üzere kanallar ise görüşmeyi “Ortadoğu’da barışa giden pragmatik bir adım” olarak savundu. Fox News yorumcusu Sean Hannity, “Trump’ın yiğit diplomasisi bölgede İsrail’in güvenliğini sağlamlaştıracak” açıklamasını yaptı.
Kongre’den de reaksiyonlar gecikmedi. Demokrat Parti’li senatörler, “Terör listesinden çıkarılması, el-Şara’nın işlediği cürümleri aklamıyor” açıklamasında bulunurken, birtakım Cumhuriyetçi isimler de görüşmeye aralıklı yaklaştı.
Beyaz Saray sözcüsü, tenkitlere cevap olarak, “Başkan’ın önceliği bölgede kalıcı barışı sağlamak ve ABD’nin çıkarlarını korumaktır. Diplomasi bazen güç kararlar gerektirir” açıklamasında bulundu.
