Fenerbahçe Kulübü Lideri Ali Koç, harika kongre kararı almayacaklarını açıkladı.
Kalamış’ta bulunan Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleştirilen yüksek divan kurulu toplantısında üyelere seslenen Koç, “Biz yönetim kurulu olarak vazifemizin başındayız ve çabamıza devam edeceğiz. Fenerbahçe’miz, her olumsuz gelişmeden sonra, her krizde kongre tartışmalarına sürüklenecek, toplumsal medyada oluşturulan algılarla lider değiştirecek, tribünden tezahüratlarla idare değiştirecek bir kurum değildir, hiçbir vakit da olmamalıdır.” sözlerini kullandı.
Bırakıp gitmenin kolay yol olduğunu aktaran Koç, şöyle devam etti:
“Eğer biz bu kapıyı açarsak, öteki kulüplerde gördüğümüz, ‘Allah’a şükür bizde bunlar yaşanmıyor.’ dediğimiz şeyler bizde de yaşanmaya başlayacaktır. Bizim içimiz acımıyor mu? Bu kadar uğraş, bu kadar uğraş, bu kadar savaş, olmayan şeyler üzerinden iftiralar hakaretler… En kolay şey ‘Yeter artık.’ deyip gitmek. Aziz lider da çok sağlam durdu. Fakat biz bu kapıyı açarsak kudretli Fenerbahçe idaresini artık unutun. Yapılacak işlerimiz var, tamamlanacak yolumuz var. Yüzmüşüz ucuna gelmişiz. ‘Güven oyu’ diyen desin, biz idareyle misyonumuza devam edeceğiz.”
Alınan başarısız sonuçların kendilerini de tıpkı taraftarlar üzere üzdüğünü aktaran Koç, şunları kaydetti:
“Hepinizin hayal kırıklıklarını çok güzel biliyoruz. Biz de tıpkı hisleri yaşıyoruz. Umutla başladığımız dönemde izahı son derece güç yaşadığımız beraberlikle geldiğimiz nokta bizi çok dezavantajlı bir duruma düşürdü. Sayılarla, tablolarla sizi ikna etmeye çalışmayacağım. Siz gönül koydunuz, ben de gönülden konuşacağım. Kulübümüzün geleceği açısından sabredeni bize güvenenlere bilhassa teşekkür etmek istiyorum. Geçen sene renkli, çetin, yeri geldi mi gergin bir kongre yaşadık fakat bir sefer daha Fenerbahçe demokrasisi ne kadar pahalı olduğunu herkese gösterdik. Bu kongrede topluluğumuz bizleri bir periyot daha misyona getirdi. Topluluğun uzun müddettir beklediği şampiyonluk hasretini gidermek için daha programlı, geçmişten deneyimlerle çalışmalarımızı kongre öncesinde başlattık. Seçilelim bakarız demedik. Futbol tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı teknik yöneticilerinden olan, dünyanın taktirini kazanmış Mourinho’yu istedik, kim kazanırsa kazansın gelecekti. Bu topluluk tarafından büyük coşku, sevinçle, umutla ve motivasyonla karşılandı. Yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada yankı uyandıran Fenerbahçe’nin konuşulmasına sebep veren bir transfer oldu. Onunla amacımız ki bu maksat hala geçerlidir, yalnızca bugünü değil geleceği de planlamak ve teknik açıdan istikrar sağlamaktı.”
Fenerbahçe tarihinin finansal açıdan en yüksek bütçeli kadrosunu kurduklarını anlatan Koç, şöyle konuştu:
“Ben bugüne kadar ne yaşarsak yaşayalım hiç kimseyi mazeret göstermedim. ‘Başarısızlık varsa, hayal kırıklığı varsa bunun sorumlusu liderdir.’ dedim. Bu sorumluluğu, yükü bu tenkitleri yeri geldi mi hakaret ve iftiraların altında ezilmedim kimseyi de mazeret olarak kullanmadım. Bu bu türlü devam edecektir ancak şunu da söyleyebilirim. Futbol yapılanması açısından bence ben ve arkadaşlarım her vakit taktir sizlerindir ancak elimizden gelenin elimizdeki maddi güçle yapabileceklerimizin en düzgününü yaptığımıza inanıyorum. Futbol yalnızca plan ve yatırımlarla değil, çaba, adalet, bazen de bahtla yazılan bir öyküdür. Bazen futbolda akıl mantığın algılayamayacağı şeyler oluyor. Devre ortası geldiğinde bence Fenerbahçe tarihinin en başarılı transfer devirlerinden birini yaşadık. Esasen güçlü olan yapımızı daha güçlü yere oturttuk. Gerçek yolda olduğumuzun bir göstergesiydi. Yeri geldi hepimizi çıldırtacak düzeyde futbol kalitesi oldu ancak o maçları da kazandık. İkincilik hiçbirimizi kesmiyor tabi fakat yıllardır daima yarışın içindeyiz. Yalnızca rakiplerle değil kronik hasta sistemle başladığımız gayrete de devam ettik.”
Fenerbahçe’nin hakkını yiyen sistemle uğraşa devam edeceklerinin altını çizen Koç, “Yıllarca değiştirilemeyen o yapı çatırdamaya başladı. Kolay kolay yerlerinden edilmeyecek isimler Türk futbolundan dönmemek üzere silinmişlerdir. Bu çabamız inanın hem çok güç oldu hem de bize çok değerliye mal oldu. Biz federasyonla görüş ayrılığı, çatışma içindeyken siyasi biri elimizden tutup TFF ile aramızı yapmadı. Yıllar sonra birinci sefer bir derbiye yabancı hakem atandıysa, yılın ikinci yarısına yabancı var hakemleri kullanıldıysa bu yalnızca yabancı hakem kararı değil, sistemin mecbur kaldığı geri adımdır. Yabancı hakem devam etmemesi, kanaatimizce son derece yanlışlı ve yanlış bir karardı. Bu hususa karşı gelenler Galatasaray-Fenerbahçe maçından sonra federasyonun ne kadar gerçek bir karar aldığını konuşmuştur. Değerli bir milattı. Federasyonun bu karardan dönmesini anlayamadık, son derece yanılgılı bulduk. Bu türlü bir ortamda bununla devam etmemek başımızda büyük bir soru işareti bıraktı. Bu sezonki gelişmeleri adil futbol için milat olarak görüyoruz. Türk futbolunun daha şeffaf olması için çabaya devam edeceğiz. Bu gelecek için yapılan bir gayrettir. Uğruna bedel ödediğimiz uzun ve şiddetli bir yoldur. Bu yolda yaptıklarımızı daha kararlı yapmaya devam edeceğiz. Bu gayret sonuçta meyvelerini verdi, evet veriyor lakin bizim anladığımız, dilek ettiğimiz uğruna gayret verdiğimiz adil rekabet iklimine daha yolumuz var.” değerlendirmesinde bulundu.
“Kulübümüze çağ atlatacak projeleri yarım bırakacak lükste değiliz”
Ali Koç, kulübe çağ atlatacak projeleri yarım bırakacak lükste olmadıklarını söz etti.
Görev başında şu ana dek büyük fedakarlıkları yaptıklarını vurgulayan Koç, “Geldiğimiz nokta prestijiyle kulübümüze çağ atlatacak projeleri yarım bırakacak lükste değiliz. Buraya getirene kadar canımız çıktı. Erol Bey’in bahsettiği borç düzeyine gelene kadar bir kuruş pay satmadık. Gemiyi yüzdürdük, büyük fedakarlıklar yaptık. Bir dahaki buluşmamızda, inşallah Maltepe Tesisleri’ndeki buluşmada söyleyeceğiz, inşallah Fenerbahçe kimseye muhtaç kalmayacaktır.” biçiminde görüş belirtti.
Ali Koç, inançlarının sürdüğünü lisana getirerek, şunları aktardı:
“Üzüldük, üzdük, yıprandık, hayal kırıklığı yaşattık fakat inancımızdan hiçbir şey kaybetmedik. Sizler de 2 sene sonra, burada anlatılanlar hayata geçince ‘İyi ki bu adamlar baskıyla kaçmadılar.’ diyeceksiniz. Toplumsal medyadaki gençlere sesleniyorum. Çok dinamik günler yaşıyoruz. Bazen takip etmekte eza yaşıyoruz. Gençler bilhassa toplumsal medyadaki gençler, Fenerbahçe için birilerine takviye vermek natürel ki hakkınızdır, dayanak vermek istediğiniz şahısları güzel tartın, ona nazaran kararınızı verin. 2 tane maksadımız vardı, sportif muvaffakiyet ve finansal bağımsızlık. Bugün Yüksek Divan Şurasını geçiştirmek için projeleri tanıttığımızı düşünmüş olabilirsiniz. Bugüne kadar palavra söylemedim. Tahminen bir nebze yapsaydım daha farklı olabilirdi lakin ilkesel duruşumuzdan taviz vermedik. Sportif muvaffakiyet konusunda futbol dışında tartışılacak bir şey yok. Bunu tekrarlamayacağım. Futbolda ise tabloyu değiştirmek için her şeyi yaptık lakin şimdi maksada ulaşamadık. Bu yılki futbol tasarruflarımız ve yatırımımızla ilgili yanlışımız varsa söyleyin. Bence Fenerbahçe tarihi açısından da çok cesurca davranılan bir yıldı. Biz aldatmadık. Futbolda neyin ne olacağı muhakkak olmaz. Çabamıza devam edeceğiz. Finansal bağımsızlık gayemize ulaştık. 7 yıldaki en büyük mahcubiyetimiz futbolda oldu. Lakin unutmayın ki bu düşünceli periyotları biz birinci sefer yaşıyoruz, öteki kulüpler uzun uzun yaşadılar.”
Finansal bağımsızlığın en güç gayretleri olduğunun altını çizen Koç, “Bu en büyük amacımız olan finansal bağımsızlık, en sessiz ve en güç çabamızdı. Kulübümüzün geleceğini garanti altına alan bu hususta değerli bir eşiğe geldik. İnşallah yaz aylarından itibaren Fenerbahçe kendi ayakları üzerinde duracak. Eylül ayındaki mali genel kurulda Bankalar Birliği mutabakatından çıktığımızı duyurmak istiyoruz. 3 milyar 628 milyon lira Bankalar Birliği muahedesinin akabinde ödeme yapmışız. Bağıran arkadaşlar hiç merak ediyor mu, bu kulüp nasıl tarihin en büyük yatırımlarını yapıyor? Buradan çıkmak zorundayız. 3 milyar 628 milyon liranın yalnızca 140 milyon lirası ana paraya gitti. Faizler yüzde 9.5’tu, değişken faizler yüzde 50’ye kadar çıktı. Biz bu işten çıkıyoruz, bu da Fenerbahçe topluluğunun büyük bir zaferidir.” diye konuştu.
Ekonomik bağımsızlık sayesinde stat projesine geçebildiklerini anlatan Fenerbahçe Kulübü Lideri, “Bu kulübün geleceğini ipotekten kurtarma kararlılığının göstergesidir. Bundan sonra da kimse Bankalar Birliği falan konuşmayacak duruma gelmiştir. Bu sayede yeni stat projesini düşünme durumuna gelindi. Bugünkü göstermelik bir proje değildir. Kendi kendini ödeyecek bir projedir bu. Fenerbahçe, kendi emeğiyle, teriyle, parasıyla, sahibi olmadığı, devletin sahip olduğu stadı yapan birinci kulüptür. Aziz liderin buna cüret ettiği periyotta de Türkiye’nin iktisadı berbattı. Önümüzdeki dönem sonunda buna başlayacağız. Gerekirse bir sonraki dönemin birinci yarısını diğer statta oynayacağız. Hamdi Akın ‘4 ay’ diyor, ben ‘6 ay’ diyorum. Her halükarda bu türlü bir stada sahip olmak için bu fedakarlığı yapmak zorundayız.” tabirlerini kullandı.
Voleybol için 4-5 bin kişilik salon yapacaklarını da belirten Koç, “Bu akşam maçımız var. Samandıra’ya gittim. İdare olarak yapacağımız tek şey grubun başını dik tutmak. Kadroyu biz yapmıyoruz. Futbolcularımızı destekliyoruz. Hoca konusunda herkes bir şey söyleyebilir, biz istikrardan yanayız. 2 yıllık kontratı da bu yüzden yaptık. Fenerbahçe’nin en büyük rakibi Fenerbahçe’dir. Bunu unutuyoruz. Bu realite ne yazık ki her geçen gün kuvvetlenerek ileriye gidiyor. Mesela pay satışı. Bütün kulüpler pay sattı. Bizden evvelki idareler de sattı. Bir de hisseyi ben almışım diyorlar. Ben bu türlü saklı gizli bir işi, 60 bin üyesi olan, 35 milyon taraftarı olan Fenerbahçe’den kapalı gizli yapıp yatağa rahat mı gireceğim? Trump’ın borsaları alt üst ettiği bir devirde bu satışı yapmak epey kıymetliydi. Bu pay satışını futbolcu maaşını ödemek için yapmadık, kulübün geleceği için yaptık.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesine de değinen Koç, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Her kulüp Cumhurbaşkanımıza sarfiyat, Ali Koç gidince olay olur. Arazi işlerimiz var, vergi işlerimiz var, vakıflarla işimiz var, ulusal emlak ile işimiz var, banka yapılandırmamız var, biz sonuna kadar dayanırız. Ben de bu kadar sağlam olduğumu bilmiyordum. Aziz lidere da son devirde berbat taarruzlar yapılmıştı. Bizi kim yönetiyorsa sonuna kadar takviye vermek lazım. Ders alacağımız hususlar varsa alırız. Katılmıyorsak da ‘Katılmıyoruz’ deriz. Lütfen kenetlenelim. Kim bilir önümüzdeki haftalarda neler olacağını. Ben Jose Mourinho’ya birinci geldiğinde ‘Burası her yere benzemez. Hatta hiçbir yere benzemez. Bu sene ne olur bilmiyorum, seneye şampiyon olacağımıza hiç kuşkum yok. Bu sene de şampiyon olursak art geriye şampiyonluklar gelir.’ dedim. Biz kendimize güvenmesek, korksak bugün toplantıyı basına kapalı yapardık. Cumhurbaşkanımız sağ olsun bizi kabul etti. Toplantıda Bakanımız Murat Kurum da vardı. Projelerimizi konuştuk. Birisi salonun yanındaki arazi, oburu kolej, üçüncüsü de Maltepe’deki arazinin yanına 60 dönümlük bir yer lazım zira gölet lazım. Doğal suyla alanlarımızı ıslatacağımız bir yer lazım, bunları konuştuk. Stat projemizi birinci kere size sunduk. Sayın bakanla projenin üzerinden ayrıntılı halde geçmediğimiz için Cumhurbaşkanımıza sunmadık. Birçok gece sabahın nasıl olacağını düşünerek uyuduk, maaşı nasıl ödeyeceğimizi düşünerek yattık. Bir yükümlülüğü yerine getiremeyecek biçimde gece yatmak, kimseye nasip olmasın. En azından finansal bağımsızlık konusunda çok memnunum. Sayın Cumhurbaşkanımıza projelerimizi dinlediği, bizi kabul ettiği ve dayanak verdiği için teşekkür ediyorum. İnşallah mutabık kaldığımız noktalar en kısa vakitte hayata geçecektir. Hem tesis yapmalıyız hem de başarılı olmalıyız. Genel heyet daveti oldu, mutabık değiliz. 6 hafta var, 1+8 puan var, neyin ne olacağı belirli olmaz. Her halükarda misyonumuzun başındayız. Bir sonraki buluşmamızda apayrı bir havada, farklı bir ortamda bir ortaya geleceğiz. Sizin yaşadığınız üzüntüyü, hayal kırıklıklarını biz de yaşıyoruz. Futbol açısından yapabileceğimizin en uygununu yaptık. Bu buhran devri de bir yerde bitecektir. İnşallah 6 hafta içinde biter. Bittiği vakit da iş diğer yere gidecektir.”
