Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Lideri Özgür Özel, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Liderleri Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan’ı kabul etti.
CHP Genel Lideri Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Liderleri Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. CHP lideri Özel’e, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Küme Lider Vekili Murat Buyruk ile CHP Genel Lider Yardımcısı Gül Çiftçi eşlik etti. Basına kapalı olarak gerçekleşen görüşme yaklaşık 2 saat sürdü. Toplantı sonrası DEM heyetini Özgür Özel uğurladı. Özel, daha sonra Genel Merkezde gazetecilerin gündeme dair sorduğu sorularını yanıtladı.
Görüşmenin içeriğine dair sorulan bir soruya yanıt veren Özel, “Değerli arkadaşlar, DEM Parti Eş Genel Liderleri ve Küme Başkanvekilleri bir randevu talebinde bulundular, bir görüşme gerçekleştirdik. Onlar bir cins görüşme yapıyorlar. Bütün siyasi partilerle. ve bu tıpta bir basın açıklaması planlamadılar. O denli olduğu için de bir basın toplantısı ve içeriğe yönelik olarak bir açıklama yapmak mümkün değil. Bunu görüşme sonrası bir açıklama olarak değil. Siz doğal bizim konut sahibi olduğumuz bir yerde bu kadar ısrar üzerine olağan ki sorularınızı yanıtlayacağız” dedi.
“Yürütmeyi durdurma talebinde bulunacağız”
HSK seçimleri ile alakalı konuşan Özel, “HSK ile ilgili sıkıntı tam bir hukuksuzluk sorunu. Anayasa Mahkemesi’ne bugün HSK seçimi sonlandığında, yarın müracaatta bulunacağız. Yürütmeyi durdurma talebinde bulunacağız. Şu kadar açık arkadaşlar; Anayasa diyor ki ‘İlk çeşitte nitelikli çoğunluk aranır. İkinci çeşitte daha düşük bir nitelikli çoğunluk aranır. Bunlar sağlanamazsa üçüncü çeşitte en çok oyu almış adaylar ortasında kura çekilir’ diyor. Olmayan bir üçüncü cins oylaması icat ederek, yani birinci iki tıpta nitelikli çoğunluğu sağlayamayan AKP, üçüncü çeşitte olmayan bir oylama icat edip, kendi MHP ile birlikte 30 olan oyunu 15-15 ikiye bölüp, kuraya girecek iki adayı da AKP’ye yakın, onların desteklediği adaylara dönüştürmeye çalışacak bir şeytanlık demeyeyim, bir cüretkarlık, bir tenezzül, bir yankesicilik teşebbüsü” sözlerini kullandı.
“Bahçeli’nin kurul problemini, biz bu kurul fikrinin sahibiyiz, birinci savunucusuyuz”
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, DEM Parti ile yapılan görüşme ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Terörsüz Türkiye süreci ile ilgili TBMM’de komite kurulması teklifi hakkındaki soruya ise şu yanıtı verdi:
“DEM Parti’nin ziyareti sürece yönelik fikir alışverişi ve bu hususla ilgili kendi kanılarını tabir ettikleri, bizim kanılarımızı sordukları bir süreçtir. Bu görüşmeyle ilgili onlar bütün partileri ziyaret ettikten sonra yapacakları açıklamalara kadar benim içeriğe yönelik bir şey söylemem hakikat değil. Lakin şunu söylemek gerekir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir konumunu tanım etmem gerekirse, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak biraz evvel sizin de sorunuz oydu herhalde Sayın Bahçeli’nin komisyon meselesini, biz bu kurul fikrinin sahibiyiz, birinci savunucusuyuz, daima savunucusuyuz. Bugün ‘Devlet Bey’in dediği komiteye ne diyorsunuz’ değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yıllardır söylediği, Meclis’te bir komite kurulması fikrine devlet Bey’in dün yaptığı olumlu yaklaşım değerli. Fakat ne ben, ne Devlet Bey ne bir öbür siyasi başkanın ‘Komisyon şu kadar şahıstan oluşsun, şöyle kurulsun, şusu bu türlü olsun, bu kadar danışmanı olsun’ bu bu türlü dayatılacak konular değil. Burada hakikat formül Numan Bey’in kendi misyonu gereği, konumu gereği partilerin genel liderlerini ve önderlerini bir toplantıya çağırması ve partilerin görüşlerini alması. Bu görüşler doğrultusunda bir uzlaşmaya varılarak, kaç kişilik bir komite, ne biçimde oluşacak, belirlenmesi. Kurul oluşunca da çalışma yöntem ve asıllarını kendisinin belirlemesi lazım. Ben Devlet Bey’in söylediği sayıya ya da söylediği sistemlere MHP’nin bir fikri olarak hürmet duyuyorum. Ancak Meclis’e bu türlü bir şey dayatma olmaz. Bunu bütün partiler birlikte müzakere ederler.”
“Bence savcılık bir açıklama yapsın”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne dönük sabah saatlerinde jandarma tarafından gerçekleştirilen operasyonun sorulması üzerine şunları söyledi:
“Operasyonun jandarma eliyle yapılmazsa üzerine bunu İçişleri Bakanlığı’ndan ‘Bunu nasıl yorumlamalı’ diye sorduk. Yanıt şudur; ‘Bir önleyici kolluk faaliyeti var. Burada misyon bölgeleri var. Lakin isimli kolluk faaliyetinde artık bu türlü bir ayrım yok. Polisi mi kullanacak, jandarmayı mı kullanacak savcılık karar veriyor. Savcılık bu türlü bir karar vermiş. Bu yoğunluklar düşünülerek olmuş olabilir, saklılık düşünülerek olmuş olabilir’ diye anlatıyorlar. Yani savcılık bu operasyonda polisi değil, jandarmayı kullanmış. Bence savcılık bir açıklama yapsın; bunu niçin ve ne gayeyle yaptığını söylemesi lazım. Fakat yetki açısından baktığınızda savcı jandarmaya bu misyonu verirse isimli kolluk olarak, jandarma bu vazifesi yerine getirebiliyor. Bu mevzunun netleşmesi için savcılığın, olur olmaz açıklamalar yapan savcılığın temel bu hususta bir açıklama yapması lazım.” – ANKARA
