Eski Yugoslavya’da 77 yıl evvel Türklük davası, ulusal ve manevi bedellerin müdafaası uğruna canlarını feda eden Yücel Teşkilatı şehitleri anısına Kosova’nın başşehri Priştine’de söyleşi düzenlendi.
Söyleşi, Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Türkiye’nin Priştine Büyükelçiliği, Türk Hava Yolları ile Milletlerarası Kalkınma ve İşbirliği Derneği (UKİD) işbirliğinde Priştine YEE’nin konferans salonunda yapıldı.
Prof. Dr. Azmi Özcan, İHH Mütevelli Heyeti Üyesi Osman Atalay ve Kuzey Makedonya’daki Türk Ulusal Birlik Hareketinin Genel Başkanı Erdoğan Saraç’ın konuşmacı olarak yer aldığı söyleşiye, Türkiye’nin Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı, YEE Kosova Koordinatörü Ramazan Yılmaz’ın yanı sıra ülkedeki Türk kurumlarının temsilcileriyle davetliler katıldı.
Tarihi yaşatmanın, birebir vakitte geleceği de yaşatmayı tabir ettiğini belirten Prof. Dr. Özcan, “Yücelciler hareketi bizim tarihimizin, yalnızca Balkan Türklerinin değil, bütün tarihimizin bir kesimi, sonsuzluğa uğurladığımız şehitler kervanının yolcularından birisi. Onlar o sonsuzluk seyahatinde devam ederken bize bıraktıkları emanetler var. Bu toplantılarla da o emanetleri hatırlayacağız.” diye konuştu.
İHH Mütevelli Heyeti Üyesi Atalay da “Modern devrin Alperenleri” olarak nitelendirdiği Yücel Teşkilatı şehitlerinin anılabilmesi için Üsküp’te anıt yaptıklarını lisana getirdi.
Söyleşide ayrıyeten, konuşmacılar tarafından Yücel Teşkilatı ile haksız ve hayali itham ile münasebetlerle devrin rejimi tarafından idam edilen Yücelciler hakkında bilgi verildi.
Yücelciler Hareketi
Makedonya’da yaşayan Müslüman Türkler, 1937’de ulusal ve manevi kıymetlerini, örf ve adetlerini korumak ve yaşatmak üzere toplanmaya başladı.
Teşkilata 1945’te “Yücel” ismi verilirken, başkanlık vazifesini Üsküp’teki Ataullah Efendi Medresesi’nde tahsil yapan, daha sonra Mısır’daki El Ezher Üniversitesi’nde fıkıh, kelam, tasavvuf ve Batı ideolojisi alanlarında eğitim gören Şuayb Aziz Efendi üstlendi.
Eski Yugoslavya’daki bütün milliyetçi teşkilatların ortadan kaldırılması eforlarıyla Ağustos 1947’de 16 kişi tutuklanarak yargılanmaya başlandı.
Mahkeme, 25 Ocak 1948’de 4 teşkilat mensubu hakkında idam kararı verdi. Şuayb Aziz, Adem Ali, Ali Abdurrahman ve Nazmi Ömer, 27 Şubat 1948’de kurşuna dizildi, öbürleri ise ağır mahpus cezalarına çarptırıldı.
