Birleşik Krallık merkezli uzay teknolojileri teşebbüsü Pulsar Fusion, nükleer füzyonla çalışan “Sunbird” isimli yeni jenerasyon uzay roketiyle Mars’a seyahat müddetini neredeyse yarı yarıya azaltmayı hedefliyor. Şirketin vizyoner projesi, klasik yakıt sistemlerinin sonlarını zorlayan yeni bir devir başlatabilir. Mars seyahati yalnızca 4 ay sürebilir
Sunbird roketi, teorik olarak saatte 500.000 kilometre (yaklaşık 329.000 mil) süratle hareket edebilecek kapasitede tasarlandı. Bu sürat, bugüne dek insan eliyle üretilmiş ve kendi gücüyle hareket eden en süratli uzay aracı unvanını beraberinde getirecek. Her ne kadar NASA’nın Parker Solar Probe’u Güneş’in çekim gücünden faydalanarak daha yüksek suratlara ulaşmış olsa da, Sunbird bu sürate dış bir etken olmadan ulaşmayı amaçlıyor.
Pulsar Fusion, bu yüksek süratli aracı “gezegenler ortası römorkör” olarak tanımlıyor. Sunbird, yörüngedeki başka araçlara bağlanarak onlara füzyon gücüyle sürat kazandıracak ve böylelikle örneğin Mars’a yapılan bir misyonda seyahat mühletini yaklaşık 9 aydan 4 aya kadar indirebilecek. Bu da hem mürettebatlı hem de insansız misyonlar için lojistik, maliyet ve güvenlik açısından büyük avantajlar sunabilir. Hatta firma, bir Plüton seyahatinin dört yıla inebileceğini öne sürüyor. Firma bunu Sunbird’ün harikulâde yüksek özgül itkisi (10.000-15.000 s) ve 2 MW gücüyle yapacağını belirtiyor.
Testler bu yıl başlayacak
Projenin en dikkat cazip istikameti, roketin Dual Direct Fusion Drive (DDFD) olarak isimlendirilen tahrik sistemi. DDFD, Sunbird için hem itki hem de elektrik gücü sağlayacak. Bu tahrik sistemindeki yakıt ise döteryum ve helyum-3 olacak. Bu sistemin birinci yörünge testlerinin 2025 yılının sonlarında başlaması planlanıyor. Pulsar Fusion’ın en son amacı ise 2027 yılında uzayda başarılı bir nükleer füzyon tepkisi gerçekleştirmek. Firma, 2030’larda üretime hazır hale gelmiş bir Sunbird görmeyi planlıyor. 
