Microsoft CEO’su Satya Nadella, şirketin yazılımlarını oluşturan kodunun %20 ila %30’unun yapay ile üretildiğini açıkladı. Microsoft üzere büyük bir şirketin yapay zekaya bu kadar çok güvenmesi, teknolojinin yazılım geliştirmede nasıl ihtilal yarattığını gösteriyor. Hemen çabucak her büüyk teknoloji şirketi belli bir ölçüde yapay zekayı kullanıyor. Sundar Pichai, geçen yıl üçüncü çeyrek mali sonuç açıklamasında Google‘un kod yazımında %25 oranında yapay zekayı kullandığını açıklamıştı.
Şu an prestijiyle yapay zekâ, çoğunlukla tekrarlayan, bilgi ağır ve öngörülebilir misyonları yerine getirmek için kullanılıyor. Bu da giriş düzeyi konumların azaltılmasıyla kurumsal verimlilikte gözle görülür bir artış sağlıyor. Yapay zekâ tarafından üretilen kodlar son yıllarda değerli ölçüde gelişmiş olsa da, üretim ortamında sorun yaşanmaması için hâlâ kıdemli geliştiricilerin kontrolüne gereksinim duyuluyor.
Satya Nadella, yapay zekanın Python lisanıyla ürettiği kodlarda C++’a kıyasla daha güzel sonuçlar verdiğini de belirtti. Bunun nedeni, Python’un daha kolay sözdizimi, dinamik yazım tarzı, kusur sürece ve bellek idaresi olarak belirtiliyor. C/C++ ise yerleşik bir çöp toplayıcıya (garbage collector) sahip değil ve düşük düzeyli kodlarla bağlı bir programlama lisanı. Bu çeşit kodların otomasyonunun epeyce sıkıntı olduğu tabir ediliyor.
2030 yılına kadar %95’e çıkabilir
Microsoft’un teknoloji şefi Kevin Scott da daha evvel yaptığı açıklamada, 2030 yılında yazılım kodlarının %95’inin yapay zeka ile üretileceğini öngördüğünü söylemişti. Bu öngörü, yazılım mühendisliğinde klasik metotların yerini artan oranda otomasyona bırakacağını gösteriyor. Tabi bu da, programcıların işlerini kaybetme korkusu taşımasına yol açıyor.
