Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Lideri ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İdare Şurası Üyesi Özer Matlı, “Ekonomik büyüme için üretim yapan ve dünya ile rekabet eden firmalarımızın siyasi çatışmaların modülü haline getirilmesi hem bu şirketlere hem de ülke iktisadına büyük ziyanlar verir. Bu cins teşebbüsler, iş dünyamızın faaliyetlerini zorlaştırmakla kalmaz, birebir vakitte ekonomimizin temel dinamiklerini sarsar” dedi.
Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Lideri ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İdare Şurası Üyesi Özer Matlı, boykot davetleri ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Üretim yapan firmaların son devirde siyasi tartışmalara dahil edilerek amaç gösterilmesi ve boykot edilmesine yönelik gelişmeler hakkında değerlendirmelerini paylaşmak üzere bir ortaya geldiklerini belirten Matlı, “Bursa Ticaret Borsası olarak, ülkemizin ekonomik istikrarı ve sürdürülebilir kalkınması için üretici firmalarımızın siyasi gündemin dışında tutulması gerektiğini bilhassa vurgulamak istiyoruz. İş dünyası, ülke iktisadının en temel yapı taşlarından biridir. Bu firmalar, üretim, iş gücü ve ihracat odaklı çalışarak Türkiye’nin büyümesine katkı sağlamaktadır” diye konuştu.
“Firmaların siyasi çatışmaların modülü haline getirilmesi iktisada büyük ziyan verir”
Firmalara yapılan boykotun iktisada berbat bir halde yansıdığını belirten Matlı, “Ekonomik büyüme için üretim yapan ve dünya ile rekabet eden firmalarımızın siyasi çatışmaların modülü haline getirilmesi hem bu şirketlere hem de ülke iktisadına büyük ziyanlar verir. Bu cins teşebbüsler, iş dünyamızın faaliyetlerini zorlaştırmakla kalmaz, birebir vakitte ekonomimizin temel dinamiklerini sarsar. Bu fikirde, iş dünyasının her vakit desteklenmesi ve büyümesi teşvik edilmelidir. Özel kesim, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında kilit rol oynamaktadır. Üretici firmalarımız, yalnızca ülke iktisadına katkı sağlamakla kalmaz, tıpkı vakitte milyonlarca insanımıza iş imkanı sunar. Bu nedenle, iş dünyasının maksat alınması, sırf firmaların değil, toplumun her kesitinin ömür standartlarını da olumsuz etkiler” biçiminde konuştu.
“Ortak bir hassaslık gelişmesi gerekmektedir”
“Ülkenin ekonomik geleceği üretici firmaların güçlü bir formda varlık göstermelerine bağlı” diyen Matlı, “Siyasi kutuplaşmaların, iş dünyasına ziyan vermemesi için ortak bir hassaslık geliştirilmesi gerekmektedir. Ülkemizin ekonomik geleceği, üretici firmalarımızın güçlü ve sürdürülebilir bir biçimde varlık göstermelerine bağlıdır. Bu firmaların üretime ve iş gücüne katkı sağlamaları, ülkenin dışa bağımlılığını azaltarak rekabet gücünü artırmaktadır. Bu doğrultuda, şahsî reaksiyonlar ve olumsuz davetler, yalnızca firmalarımızı değil, Türkiye’nin ekonomik gücünü de tehlikeye atmaktadır. Unutulmamalıdır ki, ekonomik büyüme ve iş gücünün sürekliliği için üretim yapan, iş gücü sağlayan ve ülkeye katma bedel sunan firmalarımızın desteklenmesi hepimizin sorumluluğudur” dedi.
“Gerekli adımlar atılmalıdır”
“Sorunları büyütmek değil ortak hareket ederek sağlam ve sürdürülebilir bir gelecek kurmak önceliğimiz olmalıdır” diyen Matlı, “Siyasi gündemin ötesinde, bu işletmelerin büyümesi ve gelişmesi için gerekli tüm adımlar atılmalıdır. Demokratik toplumlarda tenkit bir haktır lakin tahlil, yıkıcı hallerden değil, yapan yaklaşımlardan doğar. Mevcut sıkıntıları büyütmek yerine, tahlil odaklı bir bakış açısıyla hareket ederek ülkemizi daha güçlü kılmak hepimizin sorumluluğudur. Meseleleri büyütmek değil, birlik içinde hareket ederek daha sağlam ve sürdürülebilir bir gelecek kurmak önceliğimiz olmalıdır” sözlerine yer verdi. – BURSA
