Sosyal medya aracılığıyla kolaylaşan yanlış bilgi yayılımının ve yakın geçmişte atlatılan pandeminin tesiriyle dünyada son yıllarda artan aşı aksiliği, kitlesel sıhhat için tehlikesini müdafaaya devam ediyor. Hastalıklara bağlı oluşan şikayetlerin ve ölümlerin önlenmesi açısından aşının kolay, inançlı ve tesirli bir yol olduğunu hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kılıç, “Aşılanmış bireyler sayesinde başka bireyler hastalık etkeni ile daha az temas eder ve hastalıkların toplumda görülme sıklığı azalır bu nedenle birey ve toplum sıhhati açısından aşılama kritik bir uygulamadır” dedi.
Aşının belli enfeksiyonlara karşı bedenin doğal savunmasını kullandığını ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini açıklayan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kılıç, “Söz konusu hastalığa karşı bağışıklık elde etmek için zayıflatılmış virüs, bakteri ya da bunların antijenik modülleri aşılama yoluyla bedene verilir. Antijenik kesim basitçe, bedenin yabancı ya da düşman gördüğü mikroorganizmanın kesimleri olarak tanım edilebilir. Bunlar bedende antikor dediğimiz hastalığa karşı esirgeyici unsurların üretilmesine vesile olur, antikorlar mikroorganizmaları elimine etmek için bağışıklık sistemine yardımcı olur. Böylelikle bağışıklık sistemi gerçek patojenle karşılaştığı vakit hazırlıksız yakalanmaz, onunla nasıl savaşacağını bilir, hastalık ya oluşmaz ya da hafif atlatılır” dedi.
Tarihteki salgınlardan ders çıkarmak gerekiyor
Aşılar sayesinde çocukların enfeksiyonlara karşı daha dirençli olacağını ve hastalık oluşsa bile daha hafif seyredeceğini vurgulayan Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kılıç, “Ayrıca aşıların yararları göz önüne alındığında mümkün yan tesirleri epeyce sonludur. İnsanlık tarihindeki büyük salgınlar ve yakın devirdeki COVİD-19 pandemisi, birtakım enfeksiyon casuslarına karşı hazırlıksız yakalanmanın toplumsal açıdan büyük felaketlere sebep olabileceğini açık bir formda gözler önüne serdi. Geçmişte yaşananlardan gerekli çıkarımları yapmak ve gelecekte sağlıklı jenerasyonlar yaratabilmek için bulaşıcı hastalıklara karşı bilimin ışığında aşılamaya güvenmek çok önemli” dedi.
Uzm. Dr. Mehmet Kılıç, Türkiye’deki mecburî aşıları sıraladı:
Çocukluk çağındaki mecburî aşılar
Hepatit B ve A, BCG yani verem, difteri, boğmaca, tetanoz, inaktif polio, hemofilus influenza ve hepatit B içeren 6’lı karma, pnömokok yani zatürre, KKK (kızamık, kızamıkçık, kabakulak), ağızdan polio yani çocuk felci, difteri, tekrar doz olmak üzere tetanoz ve son olarak suçiçeği aşısı, ülkemizde çocukluk çağında yaptırılması gereken mecburî aşılardır.
Çocukluk çağında zarurî olmayan lakin önerilen aşılar
İshale karşı rotavirüs, menenjit için meningokok, HPV ve her yıl uygulanacak influenza yani grip aşısı, zarurî olmasa da çocukluk çağında yaptırılması önerilen aşılardır.
Sağlıklı erişkinlere önerilen aşılar
Sağlık Bakanlığı tarafından yetişkinlere tavsiye edilen aşılar; aşılamanın üstünden on yıl geçtiyse tetanoz, difteri, yıllık yapılan influenza yani grip ve HPV’dir.
Gebeler için difteri, asellüler boğmaca ve tetanozu kapsayan karma ve yıllık grip aşısı gündeme gelirken, 65 yaş üstünde ise pnömokok, yıllık grip aşısı ve zona epey kritik kıymete sahip.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
