Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yapılan hücuma ait “Bu tıp taarruzlar toplumu kamplaştıran ve insanları birbirine düşmanmış üzere gösteren ve tahrik eden telaffuzların sonucudur.” dedi.
Yeneroğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Lideri Özel’e TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Lider için Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen anma merasiminin akabinde yapılan taarruza değindi.
“Bu çeşit taarruzlar toplumu kamplaştıran, insanları birbirine düşmanmış üzere gösteren ve tahrik eden telaffuzların bir sonucudur.” diyen Yeneroğlu, bu taarruzun birebir vakitte en temel hak olan protesto hakkının kriminalize edilme eforlarının da bir yansıması olduğunu söyledi.
Yeneroğlu, “Kin ve nefret lisanından, manipülasyondan, palavralarla toplumu birbirine karşı tahrik etmekten vazgeçilmediği sürece bu atakların manevi sorumluluğunu bu iklimleri hazırlayan siyasetçiler üzerinden atamaz. Bu sebeple iktidara sesleniyorum; toplumu kutuplaştırmaktan ve muhalifleri şeytanlaştırmaktan uzak durun ki toplumsal ayrışma daha fazla büyümesin ve bu üzere alçakça taarruzlara taban oluşmasın.” diye konuştu
İnfaz düzenlemesine ait bir kanun teklifinin hazırlandığına ait tezlerin kamuoyunda tartışıldığını hatırlatan Yeneroğlu, son yıllarda kısa aralıklarla infaz düzenlemeleri yapıldığını, bu durumun bile tek başına kronik bir meseleye işaret ettiğini belirtti.
Yeneroğlu, hükümetin hukuku tesis etmekten çok yalnızca cezaevlerindeki kapasite aşımına deva bulmaya odaklandığını, “doldur boşalt döngüsüyle” neredeyse yılda bir sefer cezaevlerinin boşaltmaya çalışıldığını tez etti.
Türkiye’deki cezaevi nüfusunun dramatik bir formda arttığını belirten Yeneroğlu, 2004’te cezaevlerinde 58 bin kişinin olduğunu, bu sayının artık 400 bini aştığını, 2010 yılından bu yana ülke nüfusunun yüzde 20 artmasına rağmen, cezaevi nüfusunun yüzde 350 oranında arttığını savundu.
Mustafa Yeneroğlu, infaz düzenlemesi argümanları tartışmalarına ait şu sözleri kullandı:
“Anne babanın birebir anda tutuklu ya da hükümlü olması durumlarında çocuğun etkilenmemesi için ebeveynlerden bir adedinin küçük çocuğun yanında olması için gerekli düzenlemenin yapılması elzemdir. Hasta mahpuslar bakımından tam teşekküllü devlet hastaneleri tarafından verilen ‘cezaevinde kalamaz’ raporları sonrası kişinin derhal tahliye edilmesi sağlanmalıdır. Cezaevi müşahede konseylerinin, kimi vakit kendilerini yargı pozisyonuna koyacak bir keyfilikle hareket etmelerini engellemek için ceza müşahede şuraları raporlarının somut değerlendirmeyle yapılması ismine gerekli düzenlemeler bu pakete alınmalıdır. Siyasi suçlularla ilgili ikili standarttan kesinlikle vazgeçilmelidir. Onlarda da infaz oranları gözden geçirilmeli ve daha evvel uygulanan Kovid-19 müsaadesi düzenlemesi kapsamına alınmalıdırlar.”
